Gerçekleştirilen toplantına sivil toplum örgütleri ile kent sorunları masaya yatırıldı. Gaziantep’te düşünce merkezi oluşturulması kararı çıkan toplantıda referandum süreci ile ilgili de önemli açıklamalara yer verildi.

ANTEP’İ ÇOK İYİ ANLAMIŞ DEĞİLİZ

Gaziantep’in bir çok yükü sırtında taşımasına rağmen şehrin halen akademik anlamda anlaşılamadığını sözlerine ekleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Gaziantep, yıkılmış Halep’in, bizden uzak tutulmaya çalışılan Erbil’in, Musul’un, Kerkük’ün doğu batı ekseninde ifade ettiği stratejik önemin tüm yükünü omuzlayıp ve bunu da sosyokültürel, sosyoekonomik projeye dönüştürerek bir büyük eseri ortaya çıkarmış şehirdir. Bu anlamda galiba Antep’i biz hem kendi içinde hem de dışında çok iyi anlamış değiliz” ifadelerine yer verdi.

ANTEP ÜZERİNE YAZILMIŞ BİR DOKTORA TEZİ BİLE YOK

Gaziantep’in anlaşılamamasında en önemli etkenlerden birisi olarak üniversiteleri gören Külünk şu ifadelere yer verdi, “Gaziantep’i anlamadığımızın önemli adreslerinden birisi üniversitelerde henüz, Antep üzerine yapılmış bir doktora çalışması olmayışı. Gaziantep 500 bin Suriyeliyle ve Doğu ve Güneydoğu’da terörün 30 yılı aşkın bu ülkeye ödettiği maliyetin en önemli unsurlarından olan gücün bir şehre bu derece yoğunlaşması, beraberinde iç göçle beraber Suriye’de yaşanan 2011 sonrası Esad zulmünden hicret eden kardeşlerimizin Gaziantep’te buluşarak bu şehirde tüm sıkıntıların minimize edilmesi ve bütün bu göçü şehrin ekonomik kalkınmasında pozitif olarak değerlendirilmesinin nasıl başarıldığı sorusuna ben üniversitelerin cevap araması gerektiğini düşünenlerdenim. Ama ne acı, bu konuda da bir çalışma olmadığını görüyorum”.

ÜNİVERSİTELER ŞEHRİN HAYATINA İNMELİ

Gaziantep’in Suriyeli mülteciler ve sınır ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen yakaladığı başarıyı Amerika’nın dahi keşfetmeye çalıştığını vurgulayan Külünk, “ Amerikalılar sizin bu işi nasıl yaptığınızı merak ediyor ama galiba yanı başınızdaki üniversiteler sizin bu işi nasıl yaptığınızı merak etmiyor. Bunun temel sebeplerinden birisi de üniversiteler toplum hayatımızda, şehrin hayatında yoklar. Doğal olarak da şehrin hayatını ilgilendiren kritik alanların tamamında yoklar. Düne göre elbette daha iyiyiz. Fakat Gaziantep’in bu başarı hikâyesinin mutlaka bilgi olarak Türkiyelileşmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü kolay bir iş yapmadınız. İkinci nokta ise, bizim bu coğrafyadaki bekamızın güney hattımızdaki kritik şehirleri Hatay, Halep, Musul, Gaziantep ve Diyarbakır. O nedenle Türkiye’ nin 1919 Paris görüşmelerinde Osmanlıya bir daha asyaya ve Hint okyanusuna çıkmamak üzere Osmanlıyı darmadağın etmek isteyenlere, Misak-ı Millîde çekilen rest gibi Fırat Kalkanı operasyonu da bizim Türkiye’ye tekrar Ortadoğu’ya çıkmamayı Basra’ya çıkmamayı, Asya’ya çıkmamayı biçenlere, bu ülkenin, bu devletin ve bu milletin restidir. Bu restin iyi anlaşılması gerek. Bu restin temel sebeplerinden birisi 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Musul’dan uzak durmak zorunda kalışımız, Halep’ten uzak durmak zorunda kalışımızdır. Eğer Halep ve Musul, Lozan’da bizde kalsaydı, Türkiye’nin son yüz yıllık sürecinin bugün geldiğimiz noktada güvenlik tehdit algısı kesinlikle bu noktada olmayacaktı” dedi.

 

GAZİANTEP’İN BİLİM VE DÜŞÜNCE MERKEZİNE İHTİYACI VAR

Gaziantep’te oluşturulacak bir bilim merkezi ya da düşünce merkezi ile ülkeleri de ilgilendiren bir çok hususa çözüm sunulabileceğini söyleyen Külünk, “Bir stratejik araştırmalar merkezi, Gaziantep Düşünce Merkezi’ne ihtiyacı var. Buradaki bilgi birikimini İstanbul ile, İzmir ile aktarmalı ve beraberinde buranın üzerinden sınır aşan bir mantıkla Orta Doğu’daki gelişmeleri doğru okuyacak, katkı sağlayacak fikir düşünce merkezine ihtiyacı var.  Eğer bu düşünme merkezi kurulmazsa, Gaziantep’in ihracatta, ekonomide, üretimde, ticarette uluslar arasılaşmanın tarihe bilgi olarak devredilmesinde ancak Gaziantep,  deneme yanılma yöntemiyle, birilerinin gelip araştırması yoluyla bulunacak bir bilgi hazinesi olarak kalır. Bu nedenle bu kadar duyarlı sivil toplum örgütleri olan bu şehirde mutlak suretle, Gaziantep’in bilgi olarak, fikir olarak çalışmalar yapmasının mecburiyeti olduğunu düşünüyorum” açıklamalarına yer verdi. AHMET ATMACA