Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Gaziantep iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi. Gerçekleştirilen istişare toplantısında konuşan Albayrak, Türkiye’nin ekonomi rakamlarına dikkat çekerek sanayici ve ihracatçıların sorularına cevap verdi. İvme paketleri ile sanayicilere sunulan desteklerden bahseden Albayrak, “Gaziantep üretim ve istihdam rakamları ile örnek bir şehir” dedi.

ALBAYRAK: EKONOMİDE YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ ARZULUYORUZ

“Birileri bizim bu reel sektör buluşmalarımızdan, esnafımızla, sanayicimizle, çiftçimiz ile bir araya gelmemizden rahatsız oluyor” diyen Albayrak, Türkiye için yeni bir başarı arzuları olduklarını kaydederek, “Büyük ve Güçlü Türkiye ideali için ekonomide yeni bir başarı hikayesi arzumuz var. Ankara'da oturup ahkam mı keselim? Her yolu denediler. Olmadı. Milleti korkutmaya, gelecekten karamsar hale getirmeye çalıştılar, çalışıyorlar ama olmadı. Dünya yanıyor, Türkiye dimdik ayakta. Biz aldığımız önlemlerle, ekonomideki tüm kurumlarımızın ortaya koyduğu güçlü koordinasyon ile iş dünyamıza verdiğimiz desteklerle 'kriz sevdalılarını' hüsrana uğrattık' dedi.

EKONOMİDE EZBERCİ MANTIĞI YIKTIK

Enflasyonda, kurda ve faizlerde iyileşme başarısı sağladıklarını dile getiren Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Ama yetmez. Enflasyon ve faizlerle mücadelede kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sanayi üretimindeki rekor büyüme, kredi maliyetlerindeki düşüş, büyümenin öncü göstergelerinde özellikle Satın alma Yöneticileri Endeksindeki (PMI) sıçrama ile Türkiye'yi yeniden sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme trendine kavuşturduk. Ama yetmez. En az yüzde 5’lik bir yılsonu büyümesini bu model çerçevesinde yakalayacağız. Dün Merkez Bankası politika faizleri ile ilgili bir adım daha attı ve 50 baz puanlık bir indirime gitti. Merkez Bankası, elindeki tüm aygıtları, geçmişte örneği olmayan bir kararlılık ile finansal istikrar ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda kullanmaya devam ediyor. 1,5 yıldır faiz inerse kur sıçrar. 'Faiz inerse kredi büyümesi olur, enflasyon tutulamaz' ezberinden başka bir şey duymadık. Türkiye bu ezbercilikten çok çekti. Ama biz öyle düşünmüyoruz. Bizden ekonomiyi durdurmak isteyenlere prim vermemizi kimse beklemesin' diye konuştu.

İVME PAKETİ İLE SANAYİCİYE 30 MİLYAR LİRA FİNANSMAN SAĞLANDI

İVME Paketi ile sanayicilere 30 milyar lira finansman sağladıklarını aktaran Albayrak, “50 milyar TL kadar da tahsis edildi. İstihdam odaklı finansman paketimiz İSTOD ile de 35 milyar TL kredi tahsis edildi. 23 milyar TL’si yatırıma dönüştü. İVME ile ilgili burada bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Yerli üretimi ve ihracatı desteklemek amacıyla devreye aldığımız İVME finansman paketimizde artık TLREF endeksli ve sabit faizli iki seçenekli döneme geçiyoruz. Sabit faizli seçenek 7 yıl vadeli ve yüzde 8,5 faizli olarak belirlendi. TLREF endeksli seçenekte ise 7 yıla kadar TLREF + yüzde 1,5, 7 yıldan fazla vadede TLREF+ yüzde 2 olarak uygulanacak. Daha önce 0-5 yıl ve 5-10 yıl olarak belirlenen vadeleri de 0-7 yıl ve 7-12 yıl olarak değiştiriyoruz. 2 yıllık anapara ödemesiz dönemi de 10 yıl ve üzeri vadelerde 3 yıla kadar uygulayacağız. Benzer şekilde İSTOD Finansman Paketinde de yine iş insanlarımızı sevindirecek bazı müjdelerimiz var. Orada da faiz oranlarını sektörlere göre 1-1,5 puan düşürüyoruz. 5 yıla kadar olan İSTOD kredisinde yüzde 10’dan yüzde 9’a inildi. Bu adımların iş dünyamıza hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum' ifadelerini kullandı.

 

KATMA DEĞERLİ BÜYÜME İÇİN TARİHİ BİR ADIM ATIYORUZ

İVME Paketi'nin yanında farklı ve çok daha güçlü finansman modelleriyle de üretimi ve istihdamı artırmaya devam edeceklerini dile getiren Albayrak, 'Bugün, Türkiye’nin ihracata, katma değerli üretime dayalı büyümesi için çok tarihi bir adımı daha atıyoruz. Bildiğiniz gibi, Kalkınma Bankamız uzun vadeli kredileri ancak döviz kredileri ile sağlayabiliyor. Bunu da belli alanlarla sınırlı tutuyordu. İşte, Türkiye’nin ithal ikamesi yapacağı, ihracatı artıracağı, yüksek katma değerli üretim yapacağı alanlarda uzun vadeli Türk Lirası’na dayalı bir fonlama modelini hayata geçireceğiz. Kalkınma Bankası aracılığı ile devreye alacağımız bu finansman modeli ile stratejik sektörlerimizdeki yatırımları tamamen yerlileştirme amacıyla destekleyeceğiz. Örneğin, stratejik bir sektörde, ithal ettiğimiz bir ürünün üretimini sağlayacak bir tesis düşünün. Bu tesise, kullandığı üretim cihazların da yerli olma öncelikli şartıyla Kalkınma Bankamız çok düşük maliyetle, çok uzun süreli Türk Lirası finansmanı sağlayacak. Göreceksiniz, bu model ile eczacılık, medikal ürünler, makine imalat sanayi, bilgisayar ve bilişim teknolojileri, motorlu taşıt parçaları, elektrikli teçhizatlar gibi yıllık 50 milyar dolarlık ithalat yaptığımız stratejik alanlarda dünya ile rekabet edecek bir seviyeye geleceğiz.

YILDIRIM: YA ÇOK PAHALI UÇUYORUZ YA DA UÇAMIYORUZ

Gaziantep’in havayolu ulaşımında en pahalı şehirlerden birisi olduğunu ve bu durumun da iş dünyasına olumsuz yansıdığını belirten Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “6317… yani 99 yıl önce bu şehri GAZİ’lik mertebesine yükselten 6317 vatansever, 6317 şehit. Biz Gaziantepli iş insanları aslında birer akıncıyız.  Gücümüzü, azmimizi, gözü karalığımızı geçmişten almış, dünyanın 180 ülkesine 7,4 milyar dolar ihracat yapan birer akıncı beyi. Ama bu akıncılar ne yazık ki dünyanın dört bir yanına en pahalı fiyatlarla uçuyor ya da sefer sayısı azlığından dolayı uçamıyor. Bu durum ne yazık ki kanayan yaralarımızdan biri. Bu şehir ülkenin en fazla ihracat yapan 6. kenti olmakla birlikte, 2,3 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir şehirdir. İhracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde147” açıklamalarında bulundu.

YOLUMUZDAKİ TAŞLARIN TEMİZLENMESİNİ İSTİYORUZ

Gaziantep’in daha hızlı büyümesine imkan verilmesi için üretimin ve ihracatın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini açıklayan Yıldırım, “Türkiye yüzde 0,9 büyürken Gaziantep’in büyüme hızı yüzde 5,5.Hedefimiz, bu başarıları çok daha yükseğe çıkarmak ve sürdürülebilir kılmak için ayakta kalabilmektir. Bunun için de yolumuzdaki taşların temizlenmesini istiyoruz” dedi.

TEŞVİK VE DESTEK SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR

Gaziantep’in bölgesinde teşvik ve destek sistemine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Yıldırım, “Bizim bölge özelinde bir teşvik-destek sistemine ihtiyacımız var. Yetişmiş iş gücümüzün göçünü önlemek için, çocuklarımızın yaşamlarını burada sürdürmelerini sağlamak için, Suriyeli sığınmacıları kayıtlı bir şekilde istihdam edebilmemiz için, yeni üretim ve istihdam alanları açabilmemiz için, komşumuzda yaşanan savaşın bize ödettiği maddi ve manevi bedeli hafifletebilmek için, hem reel sektör hem de kamu olarak bugüne kadar harcadığımız paraları kat be kat geri döndürmemize vesile olacak, Suriye dramından etkilenmiş başta Kilis, Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa olmak üzere bölge kentlerimizi kapsayan bir destek modeline ihtiyacımız var” diye konuştu.

GAZİANTEP YANI BAŞINDAKİ SAVAŞA RAĞMEN 185 YENİ FABRİKA AÇTI

Gaziantep’in yanı başındaki sınır olaylarına rağmen bu dönemde 185 yeni fabrika açmayı başardığını dile getiren Yıldırım, “Gaziantep yanı başındaki savaşa rağmen 185 fabrikayı faaliyete geçirdi, üretti, istihdam yarattı. Yoklukta bunu yapan destekle kim bilir neler başarır. Tabi fabrika kurmak deyince bir maruzatımızı da burada dile getirmek isterim. İhtisas Organize ve sektörel kümelenmenin yapılacağı araziler mera vasfından çıkarılırken alınan ot bedeli muafiyet kapsamına alınmalı ki başlangıç maliyetleri düşsün. Öte yandan bir liman kenti olmasa da büyük bir ihracat kenti olan Gaziantep için İskenderun limanı dışa açılan kapımızdır. İskenderun limanının yatırım programı kapsamına alınması hususunu da desteklerinize arz ediyoruz” dedi.

E HACİZ UYGULAMASI TÜM NAKİT AKIŞLARINI DURDURUYOR

Bankaların hesaplar üzerindeki e-haciz uygulaması üzerine de açıklamalarda bulunan Yıldırım, “Yine bir başka konu da banka hesaplarımıza gelen e-hacizler. Küçük miktarlı vergi borçları nedeniyle banka hesap bakiyelerinin tamamına e-haciz konulması tüm nakit akışımızı ve ödemelerimizi olumsuz etkilemekte” ifadelerine yer verdi. (AHMET ATMACA)