Kentsel dönüşüm kapsamında hükümet önemli bir adım atarak Türkiye’deki yapısal dönüşümler için75 milyar TL’lik kaynak ayırdı. Çarpık kentleşmesi ile Türkiye’de lider illerden birisi olan Gaziantep’te beş yıllık süreçte en büyük desteği alacak iller arasında. Kentsel dönüşümün sorunlarını ve bu dönüşümde yapılması gerekenleri Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken değerlendirdi.
KENTSEL SAĞLIKLAŞTIRMAYI DESTEKLİYORUZ
Deprem ve afet riskine karşı yapı stokunun yenilenmesini ve konutların güvenli hale getirilmesini olumlu bulduklarını söyleyen Girişken, “Öncelikle deprem ve afet riskine karşı yapı stokunun yenilenmesi ve güvenli hale getirmeye çalışmak olumlu. Ancak bu güne kadar yapılan çalışmalar ne yazık ki bu amaca hizmet etmedi. Mimarlar olarak biz kentsel sağlıklaştırma ve ya iyileştirme çalışmalarını destekledik. Ancak kentsel dönüşüm üst başlığıyla gerçekleştirilen faaliyetler sağlıklaştırma ve ya iyileştirme amaçlarına hizmet etmeyen dönüşüm çalışmalarıydı. Uygulanan model genellikle riskli alan ilan edilen bir bölgede yoğunluk artışını öngörüyor. Örneğin bin hanenin bulunduğu bir dönüşüm bölgesinde bin 300 konut ünitesi oluşturularak fazladan yapılan 300 dairenin geliri ile de yüklenici firmanın proje finansmanını sağlaması hedefleniyordu” ifadelerinde bulundu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM TEK TİPLEŞMEYİ BERABERİNDE GETİRİR
Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan konutların tek tipleşmeyi beraberinde getirdiğini ve sağlıklı bir yaşam alanı sunulamadığını aktaran Girişken, “Kentsel dönüşüm uygulamalarında kullanılan konut projelerinde özel ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmadı. Tüm Türkiye birkaç tip konut projesinde yaşamak durumunda bırakıldı. Bu çevrelerde mutlu ve sağlıklı bir nesil yetişmesi olanaklı gözükmüyor” dedi.
DEPREME DAYANIKLILIK YÖNÜNDE ŞÜPHELERİMİZ VAR
Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan konutların depreme dayanıklı olmadığı yönünde şüphelerinin olduğunu belirten Girişken, “Diğer yandan yapı denetim sisteminde yaşanan aksaklıklar dolayısıyla da kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında üretilen konutların gerçekten depreme dayanıklı olup olmadığını da bilemiyoruz. Tüm bu olumsuzluklar dururken 7.5 milyon konutun yeniden yapılmasını öngören bu hamlenin fayda sağlayacağı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Türkiye’de bu zamana kadar gerçekleştirilen uygulamalar çok eleştirildi ve başarısız oldu. Başarısız olan nitelikli bir kentsel çevre sağlayamayan kentsel dönüşüm uygulamalarını daha da fazla yaygınlaştırmak 75 milyar TL gibi çok büyük bütçeli kaynak ayırmak bize göre yanlışta ısrar etmek anlamına geliyor” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ OLUMLU BULUYORUZ AMA AKSAKLIKLAR VAR
Afet riski altında yer alan yapı stokunun yenilenmesi projesini olumlu bulduklarını ancak mevcut sistemdeki aksaklıkların giderilmeden kentsel dönüşüm sorununun bitmeyeceğini söyleyen Girişken, “Afet riski altında yer alan yapı stokunun yenilenmesi gerektiğine biz de inanıyoruz. Ancak mevcut sistemdeki aksaklıkların giderilmesi yapılan yanlış uygulamalardan ders çıkararak düzenlemelerin yapılması ve bu kaynağın daha insancıl toplum faydasına olacak nitelikli çevreler elde edilmesi için kullanılmasını savunuyoruz. Aksi taktirde rant amaçlı ekonomik faaliyetten öteye gidemeyecek. Bu uygulamaları düzeltmek için 20 yıl sonra yeni bir kentsel dönüşüm hamlesine ihtiyaç duyacağız” dedi.
AHMET ATMACA