SANKO Üniversitesi Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Koray Tümüklü, ileri ve çok ileri işitme kaybı olan hastaların koklear implant (biyonik kulak) ameliyatı ile duyması sağlanarak gerek aile gerek sosyal gerekse iş yaşamında tamamen normal bir birey olarak hayatlarını sürdürebildiklerini söyledi.

 

Opr. Dr. Tümüklü, koklear implant ameliyatı için erken teşhisin önemli olduğunu belirterek, koklear implantasyon sürecinin en önemli aşamalarından birini ameliyat sonrası eğitim ve rehabilitasyon sürecinin oluşturduğuna dikkat çekti.

 

KOKLEAR İMPLANT NEDİR?

Opr. Dr. Koray Tümüklü, koklear implantın halk arasında “biyonik kulak” olarak bilinen, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan hastalarda işitmeyi sağlayan elektronik bir cihaz olduğunu kaydetti.

 

Koklear implantın günümüzde bir duyu kaybını düzeltebilen tek cihaz olduğuna vurgu yapan Opr. Dr. Tümüklü, “Cihaz, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan hastaların tekrar işitebilmesini sağlaması ve hastaların yaşam kalitesine olumlu etkisi nedeniyle de önemlidir” dedi.

 

Koklear implant cihazının ameliyatla iç kulağa yerleştirilen bir iç parça ve ameliyat sonrası yaranın iyileşmenin tamamlanmasıyla takılan bir dış parçadan oluştuğuna anlatan Opr. Dr. Tümüklü, “İşitme kaybına neden olan kısımlar bypass edilerek, doğrudan işitme siniri uyarılır, içkulağa yerleştirilen elektrot yardımıyla da yeniden işitme sağlanır” ifadelerini kullandı.

 

HASTA BİR AYDA İŞİTMEYE BAŞLIYOR

Koklear implant ameliyatı öncesinde hastanın fizik muayene ve odyolojik (işitme, denge ve kulak açısından) incelemeyle detaylı bir şeklide değerlendirildiğini vurgulayan Opr. Dr. Tümüklü, “Daha sonra radyolojik açıdan iç, dış, orta kulak patolojileri ekarte edilir (hastalık dışlanır). Ayrıca işitme sinirinin varlığı gösterilir” şeklinde konuştu.

 

Ameliyat sırasında kulak arkasından bir kesi açıldığını kaydeden Opr. Dr. Tümüklü, “Kemiğe yapılan detaylı işlemlerden sonra cihazın iç parçası yerleştirilir. Ameliyattan yaklaşık bir ay sonra dış parça takılarak, hastanın işitmeye başlaması sağlanır” diyerek süreci dile getirdi.

 

AMELİYAT SONRASI REHABİLİTASYON VE EĞİTİM ÖNEMLİ

Koklear implantasyon sürecinin en önemli aşamalarından birini ameliyat sonrası eğitim ve rehabilitasyon sürecinin oluşturduğunun altını çizen Opr. Dr. Tümüklü, hastanın başarılı geçen bir cerrahiden sonra, uygun bir eğitim süreciyle, kısa süre içinde yaşıtlarıyla denk ve uyumlu hale geleceğini bildirdi.

 

Yenidoğan işitme testinin (Tarama ABR) günümüzde Sağlık Bakanlığı “Yenidoğan Tarama Takvimi”nde de yer aldığını anımsatan Opr. Dr. Tümüklü, bu testin sağladığı avantajları şöyle sıraladı:

 

“Bu sayede doğuştan işitme kaybı olan hastalar, zaman kaybının getirdiği sorunlarla uğraşmadan erken teşhis edilebilmektedir. Teşhisin erken konması tedaviye erken başlanmasını ve tedavi seçenekleri arasından da hastaya en uygun olanın sunulmasını sağlamaktadır.

 

Gerçekleştirilen koklear implant ameliyatı ile hastanın duyması sağlanarak gerek aile gerek sosyal gerekse iş yaşamında tamamen normal bir birey olarak hayatını sürdürmesi sağlanmaktadır.”

 

KOKLEAR İMPLANT AMELİYATI İÇİN ARANAN ŞARTLAR

Opr. Dr. Tümüklü, koklear implant ameliyatı için aranan şartları şöyle özetledi:

 

     -   1 yaşını doldurmuş olmak

  • Her iki kulakta da ileri derecede sinirsel tipte işitme kaybı olması
  • Yetişkin hastalarda işitme eşiğinin 70 desibel ve üzerinde olması, konuşmayı ayırt edememe skorunun yüzde 30’un altında olması
  • Hastanın işitme cihazlarından fayda görmemesi
  • Hastanın ameliyattan sonra gerekli işitme rehabilitasyonu alabilecek ortamının olması.