6 Haziran’da Liselere Giriş Sınavı  (LGS) ve 26-27 Haziran’da gerçekleştirilecek olan üniversite sınavı YKS (TYT ve AYT) hakkında Medical Park Gaziantep Psikoloji kliniğinden Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak Aslan, gençlerde sınav kaygısı ile nasıl baş edileceğine dair bilgilendirme yaptı.

Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak Aslan yaptığı açıklamada: ‘’Sınav ile ilgili “yapamayacağım, ben başaramam, emeklerim boşa gitti, aileme yük oluyorum, onları hayal kırıklığına uğratırsam” şeklindeki düşünceler kaygılı, korku dolu, panik halinde hissetmeye ve odaklanamamaya, ders çalışamamaya, konuları yetiştirememeye sebep olduğu gibi bu durum kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşür. Henüz girilmeyen bir sınav hakkındaki bu düşünceler geçmişteki olumsuz deneyimlerimiz sonucu içselleştirdiğimiz otomatik düşüncelerimizin yansımasıdır. Bu düşünceler şimdinin koşulları içinde geçerliymiş gibi görünür. ’Bir durumla ilgili düşüncelerimiz ne hissedeceğimizi ve nasıl davranacağımızı etkiler ve sonuç olarak geçmiş yaşantılar bugüne bozucu etki yapar.’’ dedi.

Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak Aslan, geçmişe değil, bugünün koşullarına odaklanabilmek gerektiğini vurguladı. Düşüncelerin korkulardan etkilendiğini fark ederek,  yapamadıklarımıza değil, yapabildiklerimize ve yapabileceklerimize odaklanmanın iyi bir başlangıç olabileceğini kaydetti. Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak  Aslan, Bugünden itibaren sınav gününe kadar gece uykularının düzenli alınması sağlanıp; kalan zamanda gerçekleştirilebilir hedefler belirlenerek (hızlanmak, konu eksiğinin tamamlanması) olabilecek en yüksek düzeyde fayda sağlanması amaçlanması gerektiğinin altını çizdi. Bu sayede kendimizi daha güçlü, başarılı ve güvende hissederek kaygı düzeyimizde azalma olabileceğini belirtti.

Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak Aslan, ‘’ Kaygı arttıkça çarpıntı, terleme, nefes alamama hissi gibi semptomlar ortaya çıkarsa bazı gevşeme egzersizlerinden faydalanılabilir. Dik şekilde oturup, 4 saniye boyunca yavaşça nefes almak, 7 saniye boyunca nefesi tutmak, 8 saniye boyunca yavaşça nefes vermek ve bu egzersiz sırasında nefesin vücuttaki hareketine odaklanmak bedeni ve ruhsallığı rahatlatacaktır. Odağımızı şimdiki ana taşıyabilmek için duyu organlarından faydalanabiliriz. Bulunduğumuz ortamda gözümüzle gördüğümüz farklı nesnelere; dokunabileceğimiz farklı yüzeylere; kulağımızla duyabileceğimiz farklı seslere; burnumuzla alabildiğimiz farklı kokulara; ağzımızdaki tada odaklanmak kaygı uyandıran düşüncelerle baş etmek için etkili bir yöntemdir’’ diye konuştu.