Bu yazım bu konuda araştırmaları incelerken elde ettiğim bilgileri içermektedir.

Avustralyalı nüfus bilimci Mark Mc Crındle Z kuşağından sonra hangi kuşak sorusuna cevap ararken, yaptığı anket sonucu ‘’Alfa’’ adı ortaya çıkmıştır.

Kim bu alfa kuşağı; nelerden hoşlanırlar, nasıl öğrenirler, nasıl eğlenirler? Gelecek için planlama yaparken biz neler yapmalıyız.?

McCrindle 2010’dan sonra doğan çocukları ‘’Alfa Kuşağı’’ olarak isimlendiriyor. Alfa kuşağı tablet bilgisayarla büyüyen, akıllı telefonsuz bir yaşamı bilmeyen, dokunmanın öne çıktığı teknolojileri kullanarak büyüyen çocuklar. Bu nedenle onlar teknolojiyi gerektiğinde kullanmak yerine, yaşamlarının birer parçası olarak görüyorlar.

Araştırmalar ışığında yakınımızda olan çocukları gözlemlersek hak vereceğiz. 2015 doğumlu torunum bir yaşında telefonları istemeye başladı. Dokunmatik olmayan dedesinin telefonunu verdiğimizde beğenmiyor fırlatıp atıyordu. Dokunmatik telefon verdiğimizde o küçücük parmaklar iş başına geçiyordu. Şimdi oyunlarını seçerken, oynarken çok hızlı ( Araştırmalar teyit ediyor)

Bir araştırmaya göre anne-babaya ait telefondan internete giriş yaşı iki yaşına inmiştir. Oysa 5 yıl önce, 5 yaşındaki çocuklar bunu becerebiliyordu.

2025 yılında yaklaşık 2 milyar olacağı söylenen ve her hafta 2,5 milyon bireyin eklendiği belirtilen Alfa Kuşağının özelliklerini kısaca şöyle belirlemişler:

  • Görselleri videoları, animasyonları... eğlenceyi yazıya, konuşmayı tercih eden,
  • Robot, sanal hologram, arkadaşlarıyla daha iyi anlaşan, makinaları insanlara tercih eden
  • Tercih nesil oldukları için duygular çabuk değişen, anında reaksiyon bekleyen, her an ödül ve övgü almayı bekleyen, her şeyi oyunlaştırmayı isteyen kötü, eksik, yanlış, çirkin hissetmekten hoşlanmayan
  • Daha becerikli, daha akıllı ancak geniş çaplı düşünmeyi ve kültürel derinliği ihmal eden
  • Yabancı dil işine anında çeviri yapan, giyilebilir hatta beline monte edilebilir tercüme aparatı ile yapabilen

 Tüm bu araştırmalar içinde geleceğe yön veren bir eğitim anlayışımız olsun istiyorsak tüm bireysel ve toplumsal kaynaklarımızı bilime, teknolojiye, ekolojiye, insanlığa, insanca yaşamı geliştirmeye harcamalıyız. Okullar ve eğitim kurumları, teknolojinin içinde doğan yeni neslin hızını, çalışma ortamında özgürlüğe ihtiyaç duymalarını, her konuda açıklama beklemelerini anlamalı eğitim programlarını buna göre hazırlamayı yeniden yapılandırmalıdırlar. Ne dersiniz?

“Biz alfa kuşağını eğitmeye ve gelecek zaman için hazırlamaya ne kadar hazırız?”