Dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs, insanların alışılagelmiş yaşam tarzlarını değiştirip daha temkinli olmaları yönünde mecburiyetler sunmaya devam ediyor. Hiç alışkın olmasak da bunun ilk örneğini ne yazık ki Ramazan Bayramı’nda gördük. Bayramlar birlik beraberlik samimiyet demek olsa da yeni yaşam tarzında aynı şehirde aynı mahallede dahi olmamıza rağmen eş, dost, akraba, aile ziyaretlerinin yapılamadığına üzülerek şahitlik ettik. Evet, artık buna alışmamız gerekiyor. Yeni hayat düzeni ne yazık ki artık eski alışkanlıklarımızı bırakmamızı gerektiriyor. Hep derdik ya ah nerede o eski bayramlar diye. Artık gerçekten diyeceğiz nerede o eski bayramlar. Hayat mutlak suretle normalleşme sürecine girecek. Umarım virüs belasından da tek bir vaka çıkmaya kadar mücadele edilecek. Ancak bu virüsün tamamen yok olduğu anlamına da gelmeyecek. Artık bu virüs dünyanın korkulu rüyası ve her an bir ülkeden yeniden patlak verebilme imkanı olacak. bundan dolayıdır ki insanlar artık sosyal mesafe kurallarını, hijyen kurallarını ve yakın temasları gözetecektir. Lütfen artık salgınla birlikte gelen yeni hayat düzeninin kurallarına istisnasız uyalım. Gerekmedikçe asla dışarı çıkmayalım. Sosyal mesafe kurallarına uyup maskeyi asla ihmal etmeyelim. Unutulmamalı ki birileri bu virüs dolayısı ile can veriyor birileri yoğun bakımlarda tedavi alıyor. Yetkililerin özellikle de sağlık çalışanlarının verdikleri bu emekleri de göz ardı etmeyelim. Unutulmamalı ki bu virüs bir kişiden çıkıp tüm dünyaya çok hızlı bir şekilde yayıldı. Gaziantep’in yeniden o eski hareketli, canlı ve yaşam dolu günlerine kavuşmamız için biraz daha dişimizi sıkacağız. Gerekmedikçe dışarı çıkmayacak, sosyal mesafeyi aklımızdan maskeyi de yüzümüzden çıkartmayacağız. Kalın sağlıcakla.