<?xml:namespace prefix = o ns = 'urn:schemas-microsoft-com:office:office' />
Bir hikaye anlattık okuyuculara,anlatmaz olaydık,tepki tepki. Neden? Eksik anlatmışız oysa ki herkes hikayeyi biliyormuş da dillendirmek bize nasip olmuş
bir hatırlayalım hikayeyi.
Avcı - Karahan bellemişler avlanmayı götürüyorlarmış ganimeti ama doğan'ın dengesini bozmadan, ta ki adamın biri çıkıpta ormanın hakimi aslan - yeni doğan oğlu'na ok atıncıya kadar.
Avcı böbürlenerek dese de tepede ki şahin alır kellesini ok atan adama, ama o da ok yaydan fırlamış ,karahan - avcı - aslan, yeni doğan oğlu ve tepede ki şahin'in gözleri önünde.
Birinci hikaye buraya kadar dı ama hanlar hanı karahan - avcı hazmedememişler. Doğan'ın dengesini bozan ok atan adamı.
Saldırmışlar doğaya kim bozmak ister bu düzeni?
Kim attırdı bu oku?
Başlamışlar ok atanın değil,oku attıranın kellesini almak için bir telaş bir koşuşturma.Hükümdara, vezire kadar ulaştırmışlar,bu düzen bozucunun arkasındakini bulmak için.
Arar, aratırken bu arada açıyorlarmış daha da kendi ayıplarını,komşulardan, yardım destek aramaya başlamışlar onlar da kendi düzenlerinin sıkıntıya girmemesi için “bizim derdimiz bize yeter bizden uzak durun” demişler. Düzen kurucular, bakmışlar bu telaş ve handikap'a durmuyor avcı - karahan. Telaş tepkiyi, tepki hedefi , hedefte kendilerini rahatsız edince karar vermişler.
Doğanın düzeni bozulmamalı çünkü aslan - yeni doğan oğlu yaralı avcı - karahan tehlikeli olmaya başladı,tepede ki şahin rahatsız, biz alalım avcı - karahan'ın kellesini bozulmasın doğa ortamı demişler.
Karar toprak zemin de alınmış,şahin yine gökyüzünde süzülürken.
Doğaya hayırlı olsun.
Günün Sözü ( Hediyemiz olsun)
Sorunu baştan çözmezsen kar topu gibi büyür ve seni etkisiz kılar. ve bugün verdiğiniz tavizler yarın telafisi olmayan sonuçlar doğurur.