Ekonominin gündemi olarak piyasalar yeniden hareketlenmek için teşvik bekliyor. Bugün sayacak olsak A’dan Z’ye tüm sektörlerde durum keza aynı durumda. Çoğu işletme mücadele veriyor. Bu mücadelede işletmelerin en büyük destek ve beklentisi ise hiç şüphesiz devletten gelecek olan teşvik ve desteklemelerdir. Beklenilen bir diğer hamle ise hiç şüphesiz bankaların kredi faizlerinin düşürülmesidir. Devletin bu noktada bankalardaki faiz oranlarını çekmesinin sağlanması ile birçok firma aslında kredilerle yeniden kendisini ayağa kaldırabilecek güç ve kabiliyete sahiptir. Örnek verecek olsak bugün her vatandaşın çekmiş olduğu ev ve otomobil kredilerinde faizler arttı.Daha öncesinden 0.98 seviyelerinde verilen konut kredi faizleri bugün üçe katladı. Biliyoruz ki ekonominin en büyük dinamolarından birisi de inşaat ve emlak sektörüdür. Vatandaş aslında konut yatırımları yapmak istiyor ancak banka kredilerinin yüksekliği insanları korkutuyor. Bugün yalnızca inşaat deyip geçmemek gerekiyor. İnşaat sektörü beraberinde birçok kalem sektörü de etkiliyor. Otomobil sektörü de yine bu kapsamda değerlendirilebilir. Otomobil sektörü şu günlerde 15 puanlık ÖTV indirimi ile bir nebze de olsa rahatlamış gözüküyor. En azından sıfır otomobil satış rakamlarındaki az da olsa artış bu ÖTV indirimlerinin işe yaradığına bir işaret. Gel gelelim sanayicinin durumuna. Gaziantep birçok ürünün Türkiye’de üretim noktasıdır. Ancak birçok büyük markalarımız bugün üretimde kademe düşürmek durumunda kaldı. Sebebi de açık. Hammaddede dışarıya bağımlı çalıştığımız için. Doları fırsat bilen aracılar kat be kat ham maddeye zam yaptı. Bugün doların ateşi hızla düşmesine rağmen halen ham ve mamül madde ürün fiyatlarında bir düşüş söz konusu değil. Üretimin de aracı kurum olmanın da etiği aslında bu süreci fırsat olarak görmekten ziyade daha çok üretmek ve ülke ekonomisini kalkındırmaktır.