Bugün Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un anlamlı mesajı ile başlamak istiyorum: Mola denince sıklıkla dinlenmek algılanır. Oysa denizciler “ Mola dediklerinde hareket ederler. Halatlarını bağlandıkları yerden fora edilmesine çözülmesine denizciler mola diyorlar. Yani hareket ondan sonra başlıyor. Bugün biz de bütün öğrencilerimiz için hep beraber mola verdik. Bizim verdiğimiz ödev yok ama sizin yapacak çok şeyiniz var. Yeni hayaller, yeni birilerini tanıyın, görmediğiniz yerleri görün, bilmediğiniz şeyleri öğrenin, kendinizi dinleyin, kendi sesinizi dinleyin. Bunlardan daha anlamlı 15 tatil ödevi düşünemiyorum. Evet halatlar çözüldü. Şimdi bütün denizler sizin, yol sizin yolculuk sizin”

Uzun yıllardır hasret kaldığımız anlamlı mesajlar için teşekkürler. Geçen yazımızdan hareketle tatil önerilerimiz devam ediyor. Bu kısa molanın çok çabuk geçeceğini biliyoruz. O halde hayallerimizi gerçekleştirmeye başlayalım. Öncelikle bir tatil programı yaptınız sanırım. Yapmadınızsa da henüz geç değil. Planlı, programlı yaşamak sizlere zaman kazandırır. Hayatınızı kolaylaştırır. Sorumluluk bilincini ve girişimci ruhu geliştirecek aktiviteler yapabilirsiniz. ( Ev işlerinde iş bölümü yapan iş yerimize götürerek bazı zorunluluklar vermeniz gibi) sabah erken kalkıp kahvaltı hazırlayabilirsiniz. Bizim zamanımızda pul ve kartpostal koleksiyonu yapardık. (Benimki halen duruyor)isim şehir, bitki, hayvan oynayabilirsiniz. Haritada şehir nehir bulma oyunu oynayabilirsiniz. Bu oyunlar genel kültürleri geliştirecektir.

Ayrıca her gün 15 dakika kitap okumak insan beynini geliştiren en önemli etkinliklerden birisidir. Günlük tutmak, resim yapmak çocukların bilişsel gelişimine destek sağlayacaktır. Yemekte yapacağınız aile sohbetleri, film izleyip üzerinde konuşmak,  çocuğun duygusal gelişimini sağlayacaktır. El göz koordinasyonu için beş taş oynayabilirsiniz. (Ben öğrencilerime öğretmiştim. Deniz kenarında topladığım beş taşları sınıfta dağıtmıştım. Çok hoşlarına gitmişti)

Sevgili anne ve babalar çocuklarınızı iyi tanıyın. Yeteneklerini nelerden hoşlanıp hoşlanmadıklarını belirleyin. Arkadaşlarını tanıyın. Onları kendi çocuklarınız gibi sevin. Çocuklarınızı kimseyle kıyaslamayın. Çünkü her çocuk reçetesi ile doğar. Değil arkadaşlarına kendi kardeşine bile benzemezler. Aynı davranışları sergilemezler. Çocuklarınızın güçlü ve başarılı yönlerini keşfedin ve dile getirin. Çocuklarınızla yapacağınız geziler onlara çok şey katacaktır. Çocuklar duyduklarını unutur gördüklerini hatırlar, yaşadıklarını anlarlar. Bazı velilerin bunları yapacak bizde zaman mı var? Dediklerini duyuyoruz. Yapabileceklerinizi seçin, ama lütfen zaman yaratmaya çalışın. Giden gün geri gelmiyor. Sonuçta her şey çocuklarımız için. Onları çok seviyorum. Hepsine keyif alacakları, hayallerini gerçekleştirecekleri mutlu bir yarıyıl tatili diliyorum. Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sevdiğim sözleriyle bitiriyorum. “Çocuklara gereken önemi verirsek, ilgi ve şefkati gösterirsek onlar da bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendireceklerdir”

Geleceğimizi renklendirmeye var mısınız?