İlkbaharda canlanan doğayla birlikte ısınan hava ve diğer bazı durumların bir kısım insanlara neşe verip heyecanlandırırken, daha aktif ve enerjik olmalarını sağlarken, bazı insanlarda ise 'bahar yorgunluğu ' denilen duruma sebep olur. Havaların ısınmasıyla birlikte bir çoğumuz için yataktan kalkmak çok daha zor bir hâl alır, hatta gündelik işlerimizi yaparken çok daha isteksiz olabiliriz. Bu durumu genellikle değişen hava koşullarına bağlasakta, uzun süren yorgunlukların ciddiye alınması, altta yatan başka bir sorunun olup olmadığının araştırılması gerekir.

   Bazı dönemlerde yeterli besin alınmaması, vitamin ve minerallerin eksik kalması, tansiyon, kalp, enfeksiyon hastalıkları ve aşırı sigara kullanımı yorgunluk belirtilerini arttıran unsurlar olarak sıralanıyor.

   Yorgunluğu gidermek için öncelikle enerjinizi doğru kullanmayı öğrenmelisiniz. Örneğin; çalışma ve dinlenme periyotlarınızı doğru ayarlayarak, kısa ve sık dinlenme aralıkları vererek yorgunluğun ortaya çıkmasını önleyebilirsiniz.

   Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. O yüzden çalışma ortamının iyi hava şansı doğduğundan emin olun. Vücudun susuz kalması da metabolizmamızı yavaşlatır, günde en az 8-10bardak su içmeli ve kahve ile çayı mümkün olduğunca az tüketmelisiniz.

   Düzenli yapılan egzersizleri örneğin  30 dakikalık bir yürüyüş metabolizmayı hızlandırır ve enerji oluşumu sağlar. Düzenli yapılan egzersizle hem vücut sağlığımız hem de kondisyon kalp sağlığımıza olumlu etkiler katılabilir. Yeterli egzersiz her zaman önemlidir. Çünkü fazla egzersiz ona göre bir beslenme düzeni ve uyku kalitesi gerektireceği için her şeyi kararında yapmak önem arz eder. Sağlıklı ve stressiz bir yaşam için gerekli beslenmenin yanı sıra sayılan faktörlere dikkat etmek önemli ve kaliteli bir yaşamın anahtarı olacaktır.