Bayramlar ulusumuzun birleştirici gücüdür. Gerek dini gerekse milli bayramlarımız bizi biz yapan değerlerimizdir. Bizler bu değerlere sahip çıkarsak gelecekte daha da güçlü olacağımızdan eminim. Her yıl 19 Mayıs’ta Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığımız Milli Bayramımız neyi ifade ediyor? Yazılanlardan öğrendiğimize ve okuduklarımızı yıllarca öğretmeye çalıştığım 19 Mayıs 1919 Milli Mücadelemizin başladığı gündür. Milli Mücadele denilince aklımızda kalanlar Birinci Dünya Savaşında yenik düştüğümüz için Anadolu’nun her tarafı karış karış işgal edilmişti. Mustafa Kemal ve onun gibi düşünen arkadaşları Anadolu’ya geçerek durumu görmek ve ona göre tedbir almak istediler. 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastılar. Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan Samsun’dan Amasya’ya geçerek Amasya Genelgesi’ni yayınladılar. Sonra Erzurum ve Sivas Kongreleri ile amaç ve yöntemlerini belirlediler. Yokluk, açlık , sefalet ve teknik donanım olmayan bir milletin durum vardı ortada. O nedenle Kurtuluş Savaşı denilince sadece var olmak için vatan sevgisiyle iman gücüyle verdiğimiz mücadele gelir aklıma.
Kurtuluş Savaşı dört yıl sürmüştür. Dört yıl süresince kendi canlarını hiçe saymış insanlarımız (çocuklar, kadınlar dahil) Mustafa Kemal’in liderliğinde Milli Mücadele’yi kazanarak tek bayrak tek vatan olarak birlikte yaşamamızı sağlamışlardır. Tüm ecdadımızı minnet ve şükranla anıyoruz. Türk Milli Mücadelesi Türkiye Cumhuriyeti’nin ve onun ana ilkelerinin temellerinin atıldığı yakın Türk tarihinin en önemli dönemidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin özünü oluşturan Milli Egemenlik halk yönetimi TBMM’nin üstün konumu gibi temel kamu hukuku Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin yürütüldüğü bu dönemde atılmıştır. Kurtuluş Mücadelesine çıktığımız o yıllarda Atatürk kendisinin en büyük destekçilerinin gençler olduğunu sık sık tekrar etmiştir. O kaosdolu yıllarda gençler Atatürk’ün aldığı tüm kararlara bağlılık göstermiş savaş sırasında liselisi tıbbiyelisi çırağı binlerce genç çephede ve çephe gerisinde mücadele etmiştir. Türk gençliğinin gösterdiği inançlı davranışlar bağımsızlık savaşı sürecinde de devam etmiştir. Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkılmıştır. Modern Türkiye’nin kuruluş aşamasında aldığı her kararı gençlerden aldığı güç ve inançla almıştır. “ Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin vatan sevgisinin fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız” (1924 Dumlupınar) diyen Mustafa Kemal Atatürk, gençlere güven, umut ve cesaretle bağlanmış ve gençlerin eğitimine öncelik tanımıştır.
Türkiye’nin tam bağımsızlığını sağlayacak toplumsal dinamikleri harekete geçirecek gençlerdir. Gençler güçtür, sevgidir, umuttur, güvendir, gelecektir diye bakmıştır Atatürk. Bu nedenle 19 Mayıs Gününü gençliğe teslim etmiştir. Gençliğin üzerine düşen görevi yapacağından emin olduğunu “Gençliğe hitabesinde” şu sözlerle tamamlamıştır. “Ey Türk Gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini Sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” Atatürk’ün Türk gençliğine bakışı kısaca bu. Bizlere düşen görev gençlerimize sahip çıkarak iyi eğitim görmelerini sağlamaktır. Daha önce yazdığım gibi 1919’dan 2019 yılına kadar geçen 100 yıl içinde yaşanmış değişikliklerle her geçen gün daha ileriye daha güçlü milli duygulara değerlere önem veren hak ve adaletten ayrılmayan bir gençliğin oluşması dileğiyle. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü çoğaltacağımız nice bayramlara. Sevgi ile kalın.