Her geçen gün daha anlayarak daha güçlenerek kutladığımız bir 10 Kasım Atatürk Anma Gününü birlikte yaşadık. Hafta devam ediyor. (10-16 Kasım) Atatürk okudukça anlaşılan yaptıklarına anlam katabildiğimiz bir kitap dünyası bence…
Atatürk devrimlerinin etkileri neler diyoruz? Çünkü etkilerini hayatın her alanında görüyoruz. Ülkemizin çağdaşlaşmasında büyük etkileri olduğunu görüyoruz. Atatürk’ün bu devrimleri doktrin olarak dayatmadığını görüyoruz. Atatürk bir doktrin adamı değildir. Matematik ve akıl adamıdır. Atatürk’e göre “Akıl ve mantığın çözemeyeceği hiçbir mesele yoktur” der. Atatürk’ün 1922 yılı ile 1938 yılı arasında yaptığı devrimler Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturmuştur. Çağdaş, demokratik, laik bir devlet toplum düzeninin yanı sıra bu düzende özgür bir insan yaratmak isteyen Atatürk, bu ülküsünü ilk olarak “Egemenliği ulusa vererek başlatıyordu” daha sonra saltanatın kaldırılması ile “Kişisel egemenlik” sona erdirilir. Cumhuriyet’in ilanı ve halifeliğin kaldırılması ile “Yönetim şeklindeki” devrim tamamlanarak devletin siyasal yapısı laikleştiriliyordu.
Nedir lakiklik? Din ile dünya işlerinin birbirinden ayrılması egemenliğin bireye ait olmasıdır. Tabi ki dini açıdan bakarsak egemenlik Allah’a aittir. Ama biz siyasi olarak egemenlikten bahsediyoruz ki o da MİLLETE AİTTİR. Bu ikisi karıştırılmamalıdır. “ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” Kemal Atatürk.
Türk halkı tarafından büyük bir mutlulukla kabul edilen bu devrimleri şöyle sıralayabiliriz.
Siyasal devrimler: Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) Cumhuriyet’in ilanı( 29 Ekim 1923), halifeliğin kaldırılması ( 3 Mart 1924)
Toplumsal devrimler: Kadınlara eşit hakların verilmesi (1926-1934) Atatürk devrimleri sayesinde yüzyıllardır ihmal edilen Türk kadını yeni haklara sahip olmuştur. Medeni Kanuna göre kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip oldular. Resmi görev yapma, oy kullanma, seçme ve seçilme haklarına sahip oldular.
Şapka ve Kıyafet Devrimi (25 Kasım 1925) İnebolu’da şapka giydi.
Tekke Zaviye ve Türbelerin kapatılması (25 Kasım 1925) (maalesef şu anda çoğalarak tehlikeli olmaya başlamıştır)
Soyadı Kanunu( 21 Haziran 1934) bu yasa gereği Türkler soyadı aldılar. Liderlerine ise “ATATÜRK” soy adınınverilmesini sağladılar.
Lakap ve Unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
Uluslararası Saat ve Takvim (1925 ) ve uzunluk ölçülerinin kabulü (1931)
Hukuk devrimi Mecellenin kaldırılması(1924- 1937) (İslami Özel Hukuk- Medeni Hukuk) Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunlar çıkarılarak laik hukuk sistemine geçildi. Türk Hukuk sistemi tüm çağdaş gereksinimler çerçevesinde modernize edilmiştir.
Eğitim kültür alanındaki devrimler: öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) “Eğitim ve öğretimde birlik sağlanmadıkça aynı fikirde aynı zihniyette kişilerden oluşan bir ulus yapmaya imkan yoktur” demiştir. Tüm okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlamıştır. Yeni Türk Harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) Atatürk’ün gerçekleştirdiği en önemli devrimlerinden biri Arap alfabelerinden Latin harflerinin kabul edilmesi olmuştur. Harf devrimi doğru bir karardı. Anadolu’daki dil Türkçe’idi. Bu devrim yapılmasaydı okuma yazma oranı bu kadar kısa sürede yüzde 5’lerden yüzde 16 buçuklara çıkamazdı. Üstelik bu kadar sorun varken 1928’lerde yapılmış Harf Devrimini tartışmak yerine “Eğitimi nasıl güçlendiririz” tartışmamız daha doğru olabilir. Eğitim alanında hangi çalışmalıyız ki bilim- ilim dalında dünya listelerinde sonlarda yer almayalım.
Türk Dil Tarih Kurumları’nın kurulması (1931-1932) Üniversite öğreniminin düzenlenmesi, öğreniminin laikleştirilmesi (31 Mayıs 1933) Atatürk İslami eğitim veren medreselerin yeni toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini gördü. Bu nedenle yeni bir eğitim sisteminin oluşturulması gerekliydi. 1933’te Üniversite Reformu gerçekleşti.
Ekonomi alanında devrimler:
Aşarın kaldırılması (Köylü üretsin üretmesin yüzde 10 devlete vergi veriyordu. Aşar vergisinin kaldırılması köylüye büyük bir destek olmuştur. Çiftçi özendirildi örnek çiftlikler kuruldu. Sanayi Teşvik Kanunu çıkarılarak sanayi kuruluşları kuruldu. Bütün bu yapılanların yanında Cumhuriyet’in en büyük projesi Köy Enstitüleri ve Halk evleriydi. Bu büyük projeleri yok ederek eğitime en büyük zararı verdik.
Kısaca bizim devrimlerimizin temeli “ Laik dünya görüşü” bu görüşün yerleşmesi ve yaşatılması için de tek şart eğitimdir. Falih Rıfkı Atay’ın dediği gibi “Atatürk vatanı zaferiyle milleti ise inkılaplarıyla kurtarmıştır”
Devrimlerin sonucu:
10 Kasım 1938 Cumhuriyet’in 15’inci yılında Atatürk’ü yitirdiği gün Türkiye’nin neleri vardı büyük üzüntüsünden başka. (Falih Rıfkı Atay Ulus Gazetesi)
“Yüksek morali ve itibarı”
“Çalışmakta ve üretim yapmakta olan yeni kurduğu 26 büyük sanayi tesisi, 26 adet yeni daha büyük tesis projesi öngören yeni kalkınma planı”
“Kişi başına yılda 250 kilogram buğday üretimi (4 milyon 279 bin ton)- (17 milyon nüfus)
“36 milyon dolar döviz 26 ton altın rezervi”
Akıl bilim ışığında devrimlerin rehberimiz olacak. Gençliğimiz bu yolda ilerlemeye daha da güçlenmeye ant içmiştir. Yolun yolumuzdur Büyük Önder Atatürk…
Sevgiyle kalın…