Okullar açıldı. Sınıflar yerleşti. Kitap, defter, kırtasiye işleri tamamlandı bu hafta. Çocuklar okullarına alıştı… Artık yavaş yavaş derslere ısınma vakti geldi…
“Of…ders mi dediniz?” dediklerini duyuyor gibi oluyorum çocukların. Çünkü okulu özledikleri kesin. Koşarak, güle oynaya gittiler hepsi de. Ama ders, ödev deyince biraz durmamız gerekir onların gözünde… ne yazık ki bir de hayatın gerçekleri var. çocuklarımıza ödev yapma alışkanlığı vermek sorumluluğumuz var. öncelikli olarak çocukların anlayacağı bir dille ödev yapmanın neden önemli olduğu anlatılmalıdır. Yoksa “Ben bunu zaten biliyorum, bildiğin şeyitekrar neden yapıyorum ki” sözlerine maruz kalırsınız. Anne babalar bu sorumluluğu alırken öğretmen arkadaşlarımızın da verdikleri ödevlerin çocuklara gerçekten faydalı olacağı, çocuğun kendinden bir şeyler katacağı onları araştırmaya sevk edeceği fazla uzun olmamasına dikkat etmeliler.
Anne baba olarak çocuklara sık sık ders çalışmaları için uyarılarda bulunursak tepkisel davranışlarla karşılaşabiliriz. O nedenle birlikte veya kendisinin bir ders programı yapmasını isteyebiliriz. Uyulması en kolay olan şeş yaptıkları ders programlarına uymalarıdır.
Çocuklar ders programı yaparken zorlanabilirler. Çalışma programının kalıplaşmış bir şekli yoktur. Yaptığınız hiçbir program sizi doğrudan başarıya götürmez. Ama sevgili çocuklar sizin programı uygulamadaki sabır ve başarınız, sizin derslerde başarılı olmanızı sağlayacaktır. Öğretmen ve anne babalar olarak hep söyler dururuz… “ Çocuklar kendinize ait bir ders programı yapın” diye. Bunun için öncelikle kendinizi iyi tanıyın. Sizin için hangi saat ders çalışmanız için uygun? Hangi saatte enerjiniz yüksek ve daha verimli olabilirsiniz? Size göre zor derslerden mi başlarsanız daha iyi olur? Kolayı sona mı bırakmak araya serpiştirmeli mi? Saat kaçta yemek yiyorsunuz? Uykunuz kaçta geliyor? Arkadaşlarınıza zaman ayırabilecek misiniz? Film izleme zamanı, kitap okuma zamanınız olacak mı? Tabi bu program haftalık olacağı için yapmak istediğiniz etkinliklerin yerlerini değiştirebilirsiniz. Bazen program esneyebilir…
Ders programı yaparken gün içinde okulda gördüğünüz derslere tekrar saatleri ayırın. Bir sonraki günün derslerini gözden geçirerek ertesi gün ki derslere hazır olun. Sınıfta öğretmeni anlamanızı sağlar. Akşamdan gözden geçirme ertesi günü öğretmeni dinleme akşam evde tekrar etme… Konular üç kez tekrarlanarak öğrenilenler pekiştirilmiş olur. Bu kalıcı öğrenmenizi sağlar. Ders programı yaparken her dersin kaçta başlayıp biteceğini yazın lütfen. İlla o saatte bitmezse esnek davranıp uzatabilirsiniz.
Zorlandığınız derslere öncelik verin demiştik. Onları yapamıyorum zaten deyip kaçmak olmaz. sadece zamanı biraz uzun tutabilirsiniz. Anlamadıklarınızı not alın. İyi bilen bir arkadaşınızdan yardım alın veya mutlaka öğretmeninize sorun. Öğretmenlerinizden yardım istemekten asla çekinmeyin.
Ders programlarınızı yaparken araya mutlaka on dakikalık dinlenme süresi koyun. Uzmanlara göre çalışma saatiniz yirmi dakikadan az kırk dakikadan çok olmamalıdır. Çalışma süreleri makul sürelerde uzatılabilir.
Çocuklar yaptıkları işi tutkuyla yaparlar. En çok da oyun oynarken tutkuludurlar. Sevgili çocuklar, ders çalışmayı da oyun oynarken ki tutku ile yaparsanız başaramayacağınız hiçbir ders yoktur. Tutkularınızın çoğalması ile tekrar 2019-2020 eğitim öğretim yılınız sevgi ve başarı ile bitsin.
“Başarı için plan yapmıyorsanız o zaman hükmen başarısızlığı planlıyorsunuz demektir” demiş Roz Townsend.. Sevgiyle kalın.