Bundan böyle belirli konulara dikkatinizi çekmek amacıyla sizlere bu köşeden paylaşımlarda bulunmaya çalışacağım. Umarım bir nebze olsun katkım olur.

  Hepimizin bildiği üzere ülkemiz hassas bir dönemden geçiyor. Hemen her gün, kiminle görüşseniz sohbet “işler nasıl” sorusuna karşılıklı yanıt aramakla geçiyor.Ekonominin belirleyici olduğu bir dönemde farklı bir diyalog zaten olamaz ama yanıtı bilinen sorular bir süre sonra insanın gündemini oluşturuyor, olumlu yaklaşımdan uzaklaşmasına neden oluyor.

“Merhaba, nasılsınız” sorusundan sonra, çoğu zaman yanıt beklenmeden esasa geçiliyor ve “işler nasıl” sorusu yöneltiliyor.

Yanıtlar genelde aynı;

- “Valla işler iyi değil” veya “piyasanın tadı yok” bir diğeri de “tahsilat yapamıyorum.”

Hepimiz aynı gemideyiz. Deniz her zaman durgun olamayacağı gibi, ekonomide de bazen inişler, düzlükler, çıkışlar olabilir. Denizde yol alan gemi durgun suda da yüzer, dalgalarla da boğuşur. Ekonomide iç ve dış etkenler dolayısıyla dalgalanmalar olduğunda karamsarlığa kapılmamamız gerekir.

Güne “işler kötü” diye başlayan kişilerin negatif enerjisi dolayısıyla bir süre sonra sohbetlerin konusu, bankaların da tutumu nedeniyşe  “batması öngörülen firmaların” herkesin kendince öngörüsü ile hazırladığı listenin konuşulması ile devam ediyor. Elbette hiçbir dayanağı olmayan bu öngörüler, bir de bakıyorsunuz tirajı en yüksek yayın organı olan fısıltı gazetesinin “her konuşma ortamında” yıldırım baskıları sayesinde, gün içerisinde öngörü sahiplerini dahi inandıracak duruma geliyor.

Sevgili dostlar,

Baltayı bacağımıza vurmayalım. Gerçeği reddetmeyelim ama olumsuzluğa teslim olma kolaycılığına kaçmayalım. Pozitif yaklaşım sergileyerek, moral verelim, motive olalım. İnsanlar hissettikleri gibi yaşarlar. Düşünceler bir süre sonra yaşam biçimi haline gelir. İyi düşünelim, iyi olalım.

İyiyi, güzeli hayal etmeyen, iyiye, güzele ulaşamaz. Gaziantep, ekonomik anlamda olumsuz ortamlarda her zaman en başarılı kent olmuştur. Gaziantepli girişimci ruhu, esnek üretim anlayışı ve pratik zekası ile dün olduğu gibi, bugün ve yarın da başaracaktır.

Yeter ki, 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel, “Bu ülkede karamsarlığa kapılanlar, Gaziantep’e gelsinler” sözünü aklımızdan çıkarmayalım ve “Enseyi karartmayalım”.

Sevgi ve Saygıyla…

Şafak Salıcı