Oyunlar, oyuncaklar çocukların vazgeçilmezleridir. Her dönemde çocukların oyuncaklara karşı ilgileri gözlemlenmiştir. Bizim çocukluğumuzda kendi oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Büyüklerinizden sıkça duyarsınız. “Telden araba, makaradan tekerleğini yaptım” veya “Tahtadan yaptığım arabam çok güzeldi” ya da “ Bebeklerimizi biz yapardık, elbiselerini biz dikerdik”, “ Kilden hayvan şekilleri yapar kuruturduk” dediklerini… Aslında yaratıcılığımıza katkısı olmuştur. El becerilerimiz gelişmiştir bu sayede…
Oyuncaklar çocukların duygusal gelişimini sağlar. Oyuncakları ile oynarken çevreyi kendini tanır. Oyuncaklar ile konuşurken kelime dağarcığı gelişir zihinsel faaliyetleri gelişir. Bu nedenle ailelerin oyuncak seçimi çok önemlidir. Okul öncesinden başlayarak çocukların hayatlarına yön veren eğitici oyuncaklar, çocuklarda algılama, kavram oluşturma, problem çözme gibi zihinsel yeteneklerin gelişmesine yardımcı olur. Çocuklarda bellek gelişimi ve dikkat süresine imkan sağlar. Şekillerin birbirine benzeyen ve benzemeyenleri ayırt etmeye sayıları anlama ve tanımlamalarına yardımcı olur. Düşünme, karar verme, akılda tutma gibi zihinsel işlemleri yapabilmelerini sağlar. Kısaca algılama, görsel ayırım yapabilme, ayrıntıları fark edebilme, karşılaştırma, çözümleme yapabilme gibi yetenekleri geliştirir. Oyuncaklar doğru seçildiği takdirde çocukların gelişimine katkıda bulunur yaratıcılığı artar hayal gücü gelişir. Aileler bazen oyuncak alırken zorlanırlar ve çocuğun ihtiyacından fazla oyuncak alırlar. Şimdiki evlerde oda dolusu oyuncak var. Ben torunumda da görüyorum. Görüyorum derken bizler babaanne, anneanne ve dedeler de elimiz durmuyor. Sürekli alma peşindeyiz. Torunlar onlarla mutlu oluyor diye. Ama bana dersimi ilk torunum verdi. Buradan ona teşekkür ediyorum. Önce kapris olarak baktım. Sonra bizim çok oyuncak ve hediye alarak onları mutsuzlaştırdığımızı anladım. Biz ayrı illerde yaşıyoruz. O nedenle her gidişimde iki üç paket yapar beraber açar, eğlenir mutlu olurduk…
Bir gidişimde yine üç paket açtı koydu kenara, açtı koydu… Bu kadar mı babaanne, hiç mutlu olmadım demez mi? Önce şaşırdım, sonra a sana bir daha oyuncak yok dedim. Neden? Diye sordu. Çünkü sen mutlu olmuyorsun onun için dedim. Uzun süre dediğimi yaptım elim boş gittim. Bir gidişimde biraz daha büyümüştü. Özür dilerim babaanne, bir daha mutsuz olmak yok dedi. Bu ders diğer torunlara az oyuncak almamda yardımcı oldu.
Prof. DR. Acar Baltaş bir konuşmasında şöyle demişti. “Oyuncak çocuğu mutlu eder, ancak çok sayıda oyuncak çocuğun yaratılığını engeller. Az sayıda oyuncakla kuracağı oyunlar çocuğun hayal gücünü geliştirmesi için yardımcıdır.
Çocuklara oyuncağın verdiği heyecan paketi açana kadardır. Paketi açtıktan sonra heyecan bitiyor. Niye çünkü evde benzeri pek çok oyuncak var. Bu hayata nasıl yansıyor. İlişkilerinde hayat içinde verdiği heyecan ambalajı açana kadar gerçekleşiyor. Ondan sonra heyecan bitince, ambalaj açılınca zevk ve heyecan da sonuçlanmış oluyor. Kısa ve ömürsüz…
Sevgi oyuncaklarla gösterilmez. Yeteneklerini ve yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak yererli sayıdaki oyuncaklar, çocukluklarını yaşamalarında yardımı olacaktır. Her şey çocukların en iyi yetişmesi çabasıyla yapılıyor. Sevgiyle kalın…