Kimimizin kızarak nedir bu “ Sevgililer günü” diye baktığımız… ister “kapitalizmin bize dayattığı bir oyun” deyin, “tüketim çılgınlığını tetiklemek için uydurulmuş bir gün”
Sevgililer günü her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel bir gündür. Kökeni Katolik kilisesinin inancına dayanan bu gün Valentine isminde bir din adamının adına ilan edilen bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle “Aziz Valentin günü” olarak bilinir. 14 Şubat’a dair pek çok efsane olsa da hepsinin özünde aşkın vazgeçilmezliği vardır. Yaşamak nasıl canlılara özgü ise özel günlerde biz insanların vazgeçilmezleridir. Anneler günü, Babalar günü, Doğum Günü, yıl dönemleri, daha daha sayabileceğimiz birçok özel günler kutlanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de sevgililer günüdür. Pek çok insanın para tuzağı olarak düşünmesi bazı insanları üzse de günün anlam ve önemi kişilere göre farklılık göstermektedir. Bu farklılık bayanlarla erkekler arasındaki duygusal farklılıklardan kaynaklanmaktadır. İki insan birbirini seviyorsa bunu her gün kutlamalı. Amaç sevdiğimiz kişiyi heyecanlandırmak, mutlu etmek, yüzündeki tebessüm ile mutlu olmaksa ticari amaç gözetmemelidir.
Her anlamda tüketim toplumu olmanın sonucunu yaşıyoruz. Aşkı, sevgiyi maddi değerlerle farkında olmadan tüketiyoruz. Hediyeler, çiçekler, kartlar, çikolatalar… o sihirli günü dört gözle bekleniyor hale getiriyor. Kampanyalar, satılacak ürünlerin kadını afişe ederek reklam edilmesi, herkesi özendirmesi…
Bana göre bir güne sığdırılan güzel sözler sevgi gösterilerinin yaşamı çember içine almak gibime geliyor. Oysaki sevgi bir çiçekle bir yüzükle bir çikolataya satılamayacak kadar büyük olmalıdır ki mutluluklar çoğalsın. Siz sevdiğinizi nasıl mutlu edeceğinizi iyi bileceğiniz gibi bu günün anlamını yitirmesine de asla izin vermeyin derken; ister kadın ister erkek birbirimize her zaman muhtaç olduğumuzu unutmayalım. Yazarını hatırlayamadığım alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum. 14 Şubat Sevgililer Gününüz şimdiden kutlu olsun. Kişiliğimizin ve karakterimizin eksik parçası… ruhumuzun eşi hatta ikizi… kalbimizin yarısı…
Doğrusu ile birlikte olunduğunda yaşamı güzelleştiren hayatı anlamlı kılan…
Hayat, aşk ve sevgi kelimesine mana katan…
Nefes almayı bile anlama dönüştüren…
Kimi zaman huzur ve mutluluk veren…
Kimi zaman başımızın tatlı belası kesilen…
Ama bazen de yaşarken öldüren, süründüren, beter eden…
Güzelliğe dikkat çeken…
Zarafete ve estetiğe değer katan…
Doğaya en güzel ayrıntıyı ekleyen…
Şiir yazdıran, şarkı bestelettiren…
Onla da onsuz da yapamadığımız…
Eş, sevgili, arkadaş, yoldaş…
Sevgiyle kalın…