Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman içinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir. Boynumda taşıdığım vebalimdir, Kimi der ki hamur yoğuran…. Ne o, ne bu, ne döşek, ne ayal ve vebal… O benim kollarım bacaklarım yavrum, anam, karım, kız kardeşim, hayat arkadaşımdır. (Nazım Hikmet)

Ne güzel anlatmış Nazım. “ O benim kollarım bacaklarım” diyerek. Hep savunduğum bir şey var. dünyada kadın erkek birbirlerinin ayağına basarak bir yere varamazlar. Yan yana aynı çizgiden başlayarak, birbirimizin önüne geçerek değil omuz omuza vererek, birbirimizin kolları bacakları olarak dünyayı güzelleştirebiliriz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 200 yılı aşkın bir zamandır kutlanmaya çalışılmakta. Ancak 1977’den beri de daha etkin kutlanılır hale gelmiştir. Ama biz söylemlerimizi, bakış açımızı değiştirmedikçe kutlamanın ne anlamı var ki?

Hepimizin bildiği duyduğu büyük bir kitle tarafından da hale kabul gördüğü; “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” veya “elinin hamuru ile erkek işine karışma” gibi söylemler…

İnsanlığın var oluşundan beri kadın ve erkeğin hangisi daha üstün hangisi daha değerli tartışması sürmektedir. Fıtrat gereği kadın ve erkek farklı yaratılmıştır. O nedenle birbirinden üstün olarak değil birbirinin tamamlayıcı durumundadırlar.

Ülkemizde üretime katkı sağlamak kadın girişimciliğinin önünü açmak lazım. Aynı işi yapan kadın ve erkek eşit ücretle çalışma hakkına sahip olmalı.

Kadın girişimciler denilince (TOBB) Gaziantep Kadın Girişimcilerimizi anmadan geçemeyeceğim. Güzel projelere imza atara kadınlarımıza iyi örnek teşkil etmektedirler, başarılarını kutluyor onlarla gurur duyuyorum. Üretime katkı sağlamak isteyen kadınlarımıza her türlü desteği verdikleri için de onları kutluyorum.

Fırsat verilmeyi beklemeden, kendi markalarını oluşturmak için fırsat yaratan girişimci kadınlarımızı da kutluyorum. Bunların dışında bütün kurum ve kuruluşlarda daha fazla kadın yönetici kadın çalışan olması kadınların mutlaka eşit şartlar ve eşit haklarla çalışması gerektiğini savunmak bir ayrıcalık değil insan olmanın gereği diye düşünenlerdenim.

Bu düşüncemi her ortamda dillendirmekten çekinmeyelim lütfen. Değerli sanatçımız Neşet Ertaş ne de güzel ifade etmiş. “Kadın insandır, erkek ise insan oğludur” ruhu şad olsun.

Kendi haklarını bilen ülkenin üretimine gelişimine çağdaşlaşmasına katkı sağlayacak kadınlarımızın çoğalması dileğiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.