“Güçlenen her yürekte bir alevdir öğretmen”

Bir ışıktır bilgiye yıldız yıldız serpilen

Yükselen ufuklara uzandıkça elleri

Sonsuzluğu kavrayan bir zamandır öğretmen”

Öğretmenlik mesleğinin onur günü olarak kabul edilen 24 Kasım’da öğretmen olmanın gururu ile yazıyorum. 46 yıl onurla, gururla, sevgiyle taşıdım mesleğimi. Halen öğrenmeye devam ederek. Öğretmen her zaman öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmeli. Kolayca öğretmeyi bilmelidir. Atatürk tarihimizde eğitimcilik görevini en iyi biçimde üstlenmiş bizlere ve kendinden sonra gelen devlet adamlarına da örnek olmuştur. Ona göre, ekonomide, sporda, sanatta, sağlıkta nerede bir problem varsa onun temelinde eğitim yatmaktadır. Bu nedenle Atatürk’ün öğretmenlere ve sizlere verdiği görevleri yani akılcı, insancıl, çağdaş ve milli bir eğitimin temel ilkelerini unutmamalıyız. Bu ilkeleri yerine getirirken gençleri, öğrencileri iyi bir eğitimin içine katma görevini de üstlenmeliyiz.

Atatürk “Öğretmenlik mesleği cehalete karşı yapılacak savaşta asıl zaferi kazananların ve buna inananların mesleğidir” diyerek biz öğretmenlere aydınlık, çağdaş, demokratik, laik, Türkiye’nin yaratılmasında büyük sorumluluk yüklemiştir. Bizler de bu sorumluluğu bilen öğretmenler olarak milli birlik ve beraberliğimiz doğrultusunda bu sorumluluğu üstlenmiş durumdayız. “

Öğretmenlik bir sanat işidir. Sanatçı geçim sıkıntısı çekerse ondan yaratıcılık beklenemez. İşte biz öğretmenler de biran önce sıkıntıların ortadan kalkmasını diliyoruz. Sadece güzel sözler söylenerek kutlamaların bitmesini istemiyoruz. Tabi ki güzel sözler de önemli.

Sorunlar mı? İşte bazıları: İnsan yetiştirmek gibi çok önemli bir sorumluluk üstlenmiş bir meslek olan öğretmenler, düşündüğünü söyleyebiliyor mu? Düşündüğünü uygulayabiliyor mu? Çoktan seçmeli testleri çözdürebilen, (Habire sınav kaygısı ile ) robotlar haline mi getirildiler? Okuldaki çalışmaları sırasında sürekli denetlenerek birbirlerine puan verdirilerek okul idarelerinin müfettişleri haline mi getirildiler. Veliler tarafından tartaklanır duruma mı getirildiler. Bir başka sorun öğretmen tayinleri. Atamaları zamanında yapılmıyor, eğitim devam ederken yer değiştirilmesi eğitim ve öğretimi aksatmaktadır.

Eşlerin ayrı bölgelerde görev yapmaları aile birliğini zedelemektedir. Ücretli öğretmenler, norm kadrolar, atanamayan öğretmenler başka sorun…

Öğretmen alınırken mülakat sözlü sınavlar ayrı bir sorun. Öğretmenlerin ücret azlığı (Maaşları) ayrı bir sorun.

Öğretmensiz  köyler, yolsuz okullar… sık sık değişen müfredatlar ayrı bir sorun. Dört artı dört artı dört ayrı bir sorun. Tüm bu sorunlar eşliğinde öğretmenliği bir sevda türküsü olarak sevgiyle coşkuyla yapıyor meslektaşlarımız.

Öğretmenlik, Atatürkçülük ve sevgi… Birbirinden soyutlanmayan üç sözcük. Cumhuriyet öğretmeni Atatürkçüdür. Onunla beslenir onunla büyür. Cumhuriyet öğretmeni öğrencilerine sorgulama, yargılama, düş kurma, hak arama gibi yetilerini canlandırandır.

Cumhuriyet öğretmeninin yüreği sevgi doludur. Kinden, nefretten uzaktır. Sevgi tohumu eker öğrencilerinin yüreğine.

Öğretmen olmak çocukların bakışlarındaki ışığı yakalayabilmektir. Öğretmek öğretmenler için bir eğlencedir. Her yeni gün yeni bir hayatın başlangıcı gibi heyecanlandırır bizi. Her yeni sınıf heyecan verir. Bu heyecan gençleştirir bizi. Her ayrılış üzer bizi. Canımızdan birer parça ayrılır her mezuniyetlerde. Çünkü onlara öğretirken biz de onlardan çok şey öğreniriz. Her öğrenci öğretmendir bizlere.  En önemlisi saf, doğal sevgiyi öğreniriz onlardan.

Ülkemizin zor dönemlerden geçtiği şu dönemlerde en önemli  varlıklarımız olan öğrencilerimize erdemli ve onurlu olmanın gerçek yurtseverliğin önemini iyi kavratmamız gerekiyor. çalışmadan, üretmeden yaşamak isteyen toplumların önce bağımsızlıklarını sonra geleceklerini kaybedeceklerini öğretelim.

Adımız öğretmen, düşüncemiz vatan, amacımız yükselmek ve ileri gitmektir. Kalkınmış, gelişmiş, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmış bir Türkiye’nin gururu herkesten önce bir öğretmene ait olacaktır. Araştıran, araştırdığını yazan, düşündüğünü söyleyen, bildiğini öğreten öğretmen arkadaşlarım. Her zaman saygıyı hak etmişlerdir.

Bu mesleğe gönül veren yaşamlarının en değerli en güzel günlerini bu uğurda harcayan birlikte çalıştığım meslektaşlarımın ve tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü  saygı ve sevgi ile kutluyorum. Sevgiyle kalın…