Selam dostlar… benim tatilim bitti; ama… bitmez dediğim uzun yaz tatili de bitti. Bitmez dediğimiz her gün gibi. Biz öğretmenler her ders yılına başlarken ilk öğretmenliğe başlar gibi heyecanlanırız. Hele yeni bir sınıf alacaksak yeni veliler yeni öğrencilerle tanışmanın heyecanı kat kat artar. Eski dosyalarımı karıştırırken bu yazıyı buldum. 2008-2009 eğitim öğretim yılında aldığım birinci sınıf velilerime ilk toplantı için hazırladığım konuşmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Görüşlerim çok da değişmemiş…

Sevgili anneler babalar;

Çocuğunuzun yaşamını şekillendirme sorumluluğunu cesurca üstlendiniz. Altı yedi yıldır elinizden geldiğini fazlasıyla yaptınız. Onu okul çağına getirdiniz. Elinden tutup okula birlikte geldiniz. O artık yaşamını artık kendi şekillendirecek. Ama siz uzun bir süre daha uzun bir süre elinden tutuyor olacaksınız. Bu süre sizin kararlı ilkeli sevgi merkezi yaklaşımlarınıza bağlı olarak uzayacak ya da kısalacaktır. Dilerim ki çocuğunuz kısa zamanda ne istediğini bilen doğru seçimler yapan başarılı mutlu kendi sorumluluğunu taşıyabilen kendi ayakları üzerinde durabilen başarıyı yakalamış bir birey olsun. Çocuğunuzun yaşamındaki dönüm noktalarından biriyle karşı karşıyasınız. Bu onun yaşamında karşılaşacağı başlangıçların en önemlisi.  Çünkü önünde uzun bir yol var. Tıpkı onlar gibi benim de yolum hayli uzun ve yorucu.

Kararlı ve tutarlı olursanız çocuğunuz yeni düzene kısa sürede alışacak beslenme uyuma ödev yapma gibi sorumluluklarını üstlenecektir. Aksi halde ilerleyen sınıflarda halen çocuğunuzun çantasını taşıyacak ödev yapması için başında bekleyecek her gece onu uyutmak için amansız bir mücadele vereceksiniz.  “ben nerde hata yaptım” diye kendinizi sorgulamak istemiyorsanız bu uyarılara dikkat etmenizi öneriyorum.

Değerli velilerim kurallarınızı belirleyin ve asla taviz vermeyin. Tutarlı olun kararlı tutumunuz çocuğunuzun okula uyumunu kolaylaştırır. Evetiniz her zaman “evet” hayırınız her zaman “ hayır” olmalıdır. Bir şeyi on kere söylemeyin. Bir kere söylendiğinde yapılmasını sağlayın. Tutamayacağınız sözleri (çocuğunuza) vermeyin. Verdiğiniz sözü mutlaka tutun. Öfkeli iken çocuğunuza disiplin uygulamayın. Onunla yumuşak bir ses tonu ile konuşun. Kuşkusuz sizi daha iyi duyacaktır.

Başkaları ile asla kıyaslamayın. Arkadaşınızın çocuğu gibi yazmayabilir. Ama ondan daha iyi resim yapıyor ya da şarkı söylüyordur. Güçlü ve başarılı yönünü keşfedin ve dile getirin. Bırakın gökyüzünü kırmızıya boyasın. Bir çocuğun kendine güveni yaptığı işin kalitesinden daha önemlidir. Başarısızlıklarına değil başarabildiklerine odaklanın. Ödül ve ceza dengeli olmalıdır. Ödülün ve cezanın fazlası caydırıcılıktan çıkar. Çocuğunuzun iyi davranışlarını kötü davranışlarına oranla on kez daha fazla görün ve vurgulayın. Böylece çocuğunuzun kendini aşağı gören bir yetişkin yerine iyi yanları ile gurur duyan bir yetişkin olmasını sağlarsınız. Ona emir vermek yerine seçenekler sunun. Onun adına hiçbir şeye karar vermeyin. Her çocuk ayrı bir dünyaya sahip. Öğrenme şekilleri ve zamanları da farklı.

Sevgili anne babalar. Zamanımızda birçok çocuk okuma yazma öğrenerek geliyor. Öğrenmeden gelenler de kısa zamanda. Okur yazar durumuna geliyor. Öğretmen veli ilişkisi çok önemli. Sık sık çocuğunuz hakkında bilgi alın. Zorluk çektiği durumları bildirin. Fikir birliği için çaba gösterin. Okulu ile ilgilendiğini çocuğunuza hissettirin. Yüksek beklentiler koymayın. Burada konuştuklarımızın hepsi çocuklarımızın geleceğe yönelik sağlıklı beceriler ve özgüven kazanmaları için. Hepimizin amacı onları iyi bir birey olarak yetişmeleridir. Hepinize teşekkür eder sağlıklı ve başarılı yıllar dilerim…

“çocuklarınıza bugün harcadığınızdan daha az para harcayın. Bugün ayırdığınızdan daha çok zaman ayırınız” der sağlıklı, huzurlu, başaralı, sevgi dolu bir eğitim öğretim yılı dilerim.

Sevgiyle kalın.